ELYSIUM Yeni Cennet
: a place or state of ideal happiness
Etymology
derived from Greek Ēlysion, name in mythology of a place for the dead
SAMSUN ATAKUM’DA KONUT PROJESİ ÖNERİSİ
Günümüz şartları ve beklentileri içerisinde, kent içi barınma-yaşam alanları genelde kendi içlerine kapalı, patates baskı ruhsuz, büyük,birbirinin ışığına bile engel olan, ölçeksiz ve içine kapalı bloklar ve bu blokların arasında kalan artık alanların rekreasyon alanı diye yutturulduğu, dikenli teller ve yüksek duvarlarla çevrili toplu konut siteleri olarak sürdürülmektedir. Bunlar genelde aynı tip dairelerin birbirleri ile istiflenip, zoraki biraradalık dışında başka vaadi olamayan, yaşam kurmaktan çok, minimum ihtiyaçları kaşılayan, ambalajı parlak bir istif önerisinden öte bir şey değildir. Çoğu zaman, mimar ya da tasarımcı eliyle değil, yatırımcı – yapsatçı iradesiyle şekilendirilip talep edilen bu projelerde tek öncelik rant, tek motivasyon ise hızlı dönüş sağlayan getiridir. Bu yüzden, genelde ışıltılı bir kaç görsel, garantili sayılan trend malzemelerden oluşan içeriksiz seçkiler ve göze sokulan oda sayısı ve metrekare verileri dışında, pek bir şey konuşulmaz, tartışılmaz, önemsenmez konut projelerinde. Adeta bu yapı grubu, mimarlık ortamının tartışma mecrasının içine girmemesi gereken, emlak dünyasının kriterleriyle ölçütlenmesi gereken, başarısı ticari veriminden menkul bişeydir sadece. Ne bu dairelerin ya da yapıların ne kentle kurdukları ölçek ilişkisi, ne birbirileri ile kurdukları ve sundukları mekanın niteliği, ne de çevreye – doğaya olan fiziksel ve algısal etkileri tartışılmaya değer bulunan şeyler değildir. Kamusallık ise çoğu zaman sadece ikamet edenlere, parayı verip düdüğü çalmayı hak edenlere ait kısıtlı bir alan tarifler. Bu düdük de zaten tek tondan ibaret kulak tırmalayan bir tınıdadır çoğu zaman.
Elysium; günümüz gated community anlayışını aşarak, bireylerin daha ulaşılabilir, daha ilişkili ve aynı zamanda tanımlı ve kontrollü bir sosyal rekreatif alan sunan, niceliği sağlarkeni niteliği önceleyen bir yaşam alanı olma iddiasındadır. Burası, sadece sakinlerin yaşamakla kalmayıp, aynı zamanda birbirleriyle etkileşimde bulunabilecekleri ve topluluk duygusunu geliştirebilecekleri bir yerdir. Kentten ve yakın çevreden de gelenlerin, kontrollü ama çok sayıda noktadan erişebildiği, hem toplu hem bireysel farklı ihtiyaçlarını karşılamalarını sağlayan, zengin bir sosyallik, ticari ve kültürel faaliyet ve maksimize edilmiş rekreatif zemini sunmayı amaçlar. İnşai olarak zorlayıcı görünen güçlü eğimi bir avantaj haline dönüştürüp, algısal olarak birbirinin önünü kesmeyen daireler, teraslar ve yeşil avlular oluşturur. Beton blokların hüküm sürdüğü kapalı alanlar yerine, Elysium’un geniş açık alanları, parkları, bahçeleri ve topluluk merkezleri, insanların doğayla iç içe olmalarını, spor yapmalarını, dinlenmelerini ve etkileşimde bulunmalarını sağlar. Burası, sadece bir ev değil, aynı zamanda bir yaşam tarzıdır; bireylerin kişisel gelişimlerine katkıda bulunurken, aynı zamanda topluluk bağlarını güçlendirmek için ideal bir ortam sunar.
Yaklaşık 600 bağımsız birimden oluşan konut blokları, araziye periferi yerleşirken, hem ortadaki büyük ölçekli boşluğu sarmalayıp mekanlaştıran, ama bunu yaparken de topoğrafyanın hoyrat eğimine ayak uydurup onunla birlikte hareket eden, parçalı ama bütüncül süreklilik içeren tavrıyla, grafik bütünlüğünü güçlü bir imge olarak korumayı hedefler. Plan düzlemindeki kararlı forma sahip çerçevenin güney kenarındaki büyük açıklık, alana ana giriş çıkışı tariflerken, kuzey yönündeki uzun çeper farklı kotlarda 4 noktadan açıklıklar vererek, orman ile güçlü fiziksel bağlantılar kurulmasına izin verir. Avlu içerisinde bir çok kot, farklı donatıları da var eden, çeşitli yaşamsal nitelikleri sunmak için elverişli ara mekanlar sunar. Çok sayıda konutun getirebileceği monoton düzen, farklı kotlar ve yönlerden kurulan alternatif geçişlerle ve kotlara yayılı çok katmanlı yaşamsal çeşitlilik ile kotarılmaya çalışılmıştır. Deniz vistasını gören ve alt kotta yüzme havuzuyla devam eden büyük yeşil teraslar, sürekli olarak kendini hafif aralıklarla parçalayıp, olduğu notaya adapte olan yapı blokları ile ölçeklenir, tanımlanır.
Çözüm stratejisinde önceliklerden biri de; düşük kotlarda, duyarlı bir planlama sürecinden geçmediği belli olan yüksek kentsel doku sebebiyle deniz ile görsel iletişimin kendiliğinden kesintiye uğradığı seviyelerde , avluya yüzünü dönüp, tariflenen yaşam alanına bakan birimler dışında, büyük çoğunluğunun deniz kara yönünde eğime dik bir biçimde, deniz ve/veya orman manzarası ile ilişkili olan modüler ve birleşebilir esneklikte birimlerin oluşturduğu esnekliktir. Birden fazla bitişik birimin birlikte alınması durumunda daha büyük tipleri elde ederek genleşmenin, hem taşıyıcı hem de tesisat olarak önü açık tutulmuştur. Strüktür olarak, mutfağı ayrılabilen 1+1 için gerekli minimum cephe açıklığını ve alt kotlarda en verimli otopark yerleşimini sağlayan 840 cm aks aralıklı, konvansiyonel betonarme sisteminin en makul yaklaşım olacağı düşünülmüştür.