ANKARA CUMHURİYET ANITI
Ankara’nın tarihi merkezlerine çok yakın olan Hıdırlıktepe, Ankara Kalesi’nin gölgesinde, Atıfbey mahallesinde bulunuyor. Bu tepe, zamanın yıpratıcı etkisiyle oluşan bir çöküntü bölgesi olarak varlığını sürdürse de, tüm bu kusurlarını tazmin eden muhteşem bir panoramik manzarayla ödüllendiriyor. Göz alıcı Ankara manzarası, tüm kenti kuşbakışı seyretme fırsatı sunuyor.
Tepe üzerinde, iki belirgin zirve birbirini selamlıyor. Güneyde, Ankaralılara büyük bir Hıdırellez ateşi yakılabilecek ve coşkulu kutlamalara ev sahipliği yapma imkânı sunacak bir etkinlik alanı ve kent izleği yer alıyor. Kuzeyde ise yaklaşık 2500 metrekarelik dairesel bir platform, sakinliği ve gücü bir araya getiriyor. Bu dairesel platformun merkezin birbirlerinden yerleştirilmiş birbirlerinden 3,6 metre mesafeli iki ikizkenar dik üçgen kesitli kule yükseliyor. 72 metre yüksekliğinde brüt betondan inşa edilecek her iki kulenin birbirine bakan 6 metre genişliğinde boylu boyunca süren iç yüzeylerinin kırmızı renkte olması planlanıyor. Yerleştiği zeminden 72 metre yükselerek +1071 (deniz seviyesi) kotuna ulaşan kuleler tarihimizdeki en önemli referanslardan birine işaret eder.
Anıt yüksekliğinin yanı sıra, yakın ilişkide bulunulan kale burcunda bulunan bayrak direğinin de üst kotu deniz seviyesine göre 1071.00 olacak şekilde yükseltilmesi, hem Türklerin Anadolu’ya ilk girdikleri tarihi bayrakla simgelemesi anlamında önemli olacaktır, hem de Ankara kalesi gibi önemli bir kent simge yapısındaki bayrağın hak ettiği algıya sahip olmasını sağlayacaktır.
Bu iki kulenin ortasındaki aralık, iç yüzeylerin kırmızı rengi sayesinde uzaktan farklı açılardan bakıldığında farklı kalınlığa sahip dinamik bir kırmızı bir şerit olarak algılanırken, bu kırmızı yüzeyler, dışarıdan soğuk ve katı olan betonun içindeki canlılığı ve özü temsil ediyor olacaklar. Aralığın yönü ise, Türkiye’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün kabrinin bulunduğu Anıtkabir’e uzanan güçlü bir doğrultuyu ve yönlenmeyi tanımlayacaklar. Geceleri ise bu kırmızı şeridi, güçlü ve göz alıcı bir ışık şeridine dönüşerek tüm Ankara’yı etkiler hale gelecek. Kentin her noktasından görünecek güçlü aydınlatma kararlarının yanı sıra , özel günlerde günün anlamına göre renk ve şiddet değiştirebilecek interaktif bir ışıklandırma senaryosu da üzerine halen çalışılan konular arasında.
Rekreasyon alanı, kuzeydoğudan güneydoğuya uzanan bir merdiven tarafından belirlenen yürüyüş güzergahıyla Anıtkabir yönüne doğru devam ediyor. İki kulenin arasından geçen bu yol, iki iç yüzeyi kırmızı 4 metre yüksekliğindeki duvarlarla çevrili bir izleme iskelesiyle tamamlanıyor. İskele, ziyaretçilere Anıtkabir’i hem gösteren hem de onu çerçeveleyen özel bir bakış açısı sunuyor.
Kulelerin etrafında toplanma alanları, sert zeminlerle belirlenirken, rekreasyon platformunun geri kalanı, kırmızı tonlarındaki ağaç, çalı ve peyzaj elemanlarıyla ayrıştırılacak. Bu alanda radyal geometriyle bütünleşmiş yaya yolları ve dinlenme alanları, gezinti yapmak isteyenlere keyifli bir deneyim sunarken, anıtın kuzeybatısında yer alan yansıma havuzu, suyun rengini de kızıllaştırarak anıta sakin ve dramatik bir atmosfer katacak.
Anıtın güneybatısında, farklı kotlarda yer alan, rampalarla birbirine bağlanacak platformlar, anma, töreni sergi alanları, yeme içme mekanları ve servis alanları gibi çeşitli ihtiyaçlara cevap vermesi planlanıyor. Üstteki dairesel platformun dış çeperine sarılan bir dış duvar, yüksek ve ince yarıklarla şekillenerek gün boyu ışık ve gölge oyunlarına sahne olacak. Bu içerideki dairesel platform, yaklaşık 5 metre yüksekliğinde ve yüz yıllık cumhuriyetin tarihi ile ilgili sergi yüzeyi olarak tasarlanırken, dıştaki delikli dairesel duvar ile iç sergi duvarı arasındaki aralık ise açık hava sergi koridorunu oluşturacak.
İki yüksek nokta arasında yer alan ara kottan kuzeye anıta doğru çıkan merdivenler, sembolik bir anlam taşıyor. Tam 100 basamaktan oluşacak merdiven, Cumhuriyetin 100. yılına bir selam niteliği barındırırken, batı yönüne dönük, yüksekliği 12 metreyi bulan, uzun ritmik yarıkları olan brüt beton duvar ise, öğleden sonra ve akşamüzeri güneşiyle, anıta doğru tırmanışı adeta bir ışık dansına dönüştürecek. Karşısında yer alan ve üzerinde çizgisel ışık izleri oluşacağı planlanan duvar ise Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin kuruluşu sırasında şehit olan askerlerimiz ve halkımız için çarpıcı bir anı duvarı olarak vücut bulacak.
“100. Yıl Anıtı”, tarihin ve modernliğin kucaklaştığı bir mekânda, soyutlamanın gücüyle yükselen bir anıt olarak hafızalarda yer etmeye hazırlanıyor. İki kule arasındaki ilişki, boşluk ve kırmızının yaratıcı etkisiyle, zamandan bağımsız bir anlam taşıyan yapı, modern bir tasarımın ötesinde, Cumhuriyetin temel ilkelerini, Ulu Önder Atatürk’ü, bu yolda yapılmış fedakarlıkları, şanlı tarihimizi hatırlatan, duyguları harekete geçiren, düşüncelere yol açan, sembollerle dolu, çağdaş bir anma mekanı ve kentin önemli simgelerinden biri olma yolunda ilerliyor.