Sağlık Çalışanlarına Şükran ve Anma Mekânı Proje Yarışması – Ankara
2. ÖDÜL
Kutlu İnanç BAL, Mimar (Ekip Başı)
Hakan EVKAYA, Mimar
Yardımcılar:
Yasemin KILIÇ, Mimar
Serhat ÇAKIR, Mimar
İpek GÖNÜLLÜ BİLİKCİ, Mimar
Ömer Faruk ASLAN, Mimar
Özlem KARAKOÇ, Mimar
Yetkin Erce ECER, Öğrenci
Hatice GÖKŞİN, Öğrenci
İnsanlık olarak karşılaştığımız bu zorlu sürecin en büyük yükü sağlık çalışanlarının sırtında. İyileştirmek, çare bulmak, yaşatmak için mücadele ediyor, hayatlarını öne atıyorlar. Umut ışığını daima yanık tutmaya çalışıyorlar. Bu bedelin neden ödendiğini anlamak zorundayız. Covid-19 pandemisi hepimizin hayat gidişatına bir virgül koydu, artık önceden diyerek kastettiğimiz bir zaman var. Önceki yaşayış şeklimize geri dönmeyi umuyoruz. Ancak bu süreci bir durup düşünme, anlama ve ders çıkarma zamanı olarak görmek zorundayız. Hayatın ne denli kutsal olduğunu bizlerin sağlığı ve yaşamı için rahat bir nefesten, sevdiklerinden ayrı kalan ve yaşamını yitiren sağlık emekçilerinin kahramanca verdikleri yaşatma mücadelesini görerek anlamalıyız. Kutsal olan yaşamın yalnızca kendi hakkımız olmadığını farketmeliyiz. Önceki hayatımıza geri dönerken yeryüzünün ve doğanın (eşit birer)bir parçası olduğumuzu öğrenmiş olmak zorundayız. Bu zorlu zamanlardan çıkaracağımız ders, doğanın görmezden geldiğimiz parçasına ve yarattığımız tüm yıkımların belki de ufak bir bedeli olarak görmemiz gereken bu süreçte yükümüzü sırtlayan sağlık çalışanlarına olan borcumuz. Bu dersten herkesin payına düşenler olacaktır. İnsan nüfusunun büyük çoğunluğunu barındıran kentlerimizi ve kentlerimiz içinde inşa ettiğimiz mekanları yeni bir anlayış ile yeniden kurgulamalıyız. Şimdiye dek süregelmiş mekan tasarımındaki insan merkezli yaklaşımın yerini yeryüzünü merkez alan ve insanı içinde bulunduğu doğanın eşit bir parçası olarak gören yaklaşım almalıdır. Yalnızca pandemi ile kalmayan yaşamın her alanını kuşatan sosyo-ekonomik, iklimsel kriz ortamı zorunlu olan bu değişimin gerçekleşebilme potansiyelini de içermektedir. Bu potansiyeli hayata geçirme sorumluluğu bireysel ve toplumsal olarak ciddiyetle üstlenilmelidir. Bu süreçte yeşerecek değişim umudunun en büyük koruyucuları da yine fedakar sağlık çalışanları olacaktır. Devam etmekte olan Covid-19 pandemisinin geride bıraktığımız zamanını anlamayı, bir gün bu sürecin biteceğine olan umudu, süreçten öğrendiklerimizi, bu zamanların buruk ancak anlamlı anısını, kutsal olan yaşamı ve yaşam enerjisini mekanlaştıran bir yerin tasarımı bu doğrultuda düşünülmelidir. Sağlık çalışanlarını anma mekanı, anlamaksızın anmanın mümkün olamayacağından hareketle özünde bir anlam mekanı olarak var olmalıdır. İçerdiği anlam ise zihnimizde herbirimizin yeryüzünün birer parçası olarak varolduğumuz bilincini, kalbimizde ise kahraman sağlık çalışanlarına olan minnet duygusunu kuvvetlendirmelidir. Anma eylemini şimdiye dek genel yaklaşımlarda görüldüğü şekliyle bir obje(Anıt) üzerinden imgeleyip noktasal bir algı oluşturmaktan öte, algının çizgisel sınırlardan bağımsız bir mekansal deneyim üzerinde genleştiği bir anma mekanı oluşturmayı amaç edindik. Bu mekanı değişken kent dinamikleriyle ve günlük hayat ile iç içe düşünmeyi, anlık bir hüzün yerine yaşanılardan çıkarılan bilinç ve umudu vurgulayan bir atmosfer kurgulamayı, dondurulmuş bir an’ın mükemmel tezahürünü somutlaştırmaktansa eylemsellik ile zenginleşmeyi bu amacın bir parçası olarak görüyoruz.