2x1architects

Official website of Ankara based architectural company which has been founded by Hakan Evkaya and Kutlu Bal.

Portfolio

BAKIRKÖY CUMHURİYET MEYDANI
cm montaj_lumion
200
cm_11
cm_2 – Foto
cm_3 – Foto
cm_9 – Foto
cm_4 – Foto
cm_1 – Photo
cm_12 – Foto
cm_7 – Foto
cm_5 – Foto
cm_6 – Foto
cm_8 – Foto
fonksiyon diyagramı

BAKIRKÖY CUMHURİYET MEYDANI

1- Kutlu İnanç Bal, Architect (Gazi University)
2- Hakan Evkaya, Architect (Gazi University)
3- Barış Ekmekçi, Landscape Architect (Ankara University)
4- Münire Sağat, Landscape Architect (Karadeniz Technical University)

Yardımcılar:

1- Yasemin Kılıç, Architect (Atılım University)
2- Serhat Çakır, Architect (Cyprus International University)
3- İpek Gönüllü, Architect (Gazi University)
4- Kıvanç Mutlu, Architect (Başkent University)

 

 

Bakırköy Cumhuriyet Meydanı ve çevresinde ticari etki ve plansız yapılaşmanın neden olduğu bir düzensizlik vardır. Bu yoğun düzensizlik durumunun etkisi yakın çevre kullanımında bir bozulmaya neden olmuştur. Günlük çözümler ve anlık tepkiler ile üretilen geçişler, eklentiler, ticari birimler, ulaşım önerileri vb. tüm öneriler derin bir doku dejenerasyonunun yara bandı ile kapatılma çabasından öte gidemez. Oysaki daha ciddi bir müdahale gereklidir. Bu alan düzeltilmeli ya da bir protez ile yeniden kentin çalışır bir organına dönüştürülmelidir.

Tanımlar:

  • Mekan ve Mülk;

Mekan tasarlama disiplini yalnızca yapı üretimine dayalı kapalı alan oluşturma işine indirgenemez. İçgüdüsel olarak mekan arayışı doğal ortamda korunaklı alana ihtiyaçtan kaynaklı doğmuştur. Dünyadaki tüm diğer canlılar gibi insan, mekansallaşma etkisi arayışındadır. Günümüzde mimarlık bu etkiyi sorgular ve geliştirir. Bu gelişim tarih kadar eski etkilerle gelişmiş ve şekillenmiştir. Korunaklı alan ihtiyacından konforlu alana evrilmiş olan mekan kurgusu şiddetli bir eğilim ile yapı üretimini tetiklemiş ve ihtiyaç olarak doğan etki, mahremiyet kavramı ile “mülk” stoğunun artışına neden olmuştur. Bildiğimiz anlamda kent bu yapılar ile ekonomik, siyasi ve kamusal yapıların bütünüdür.

  • Mekan ve Boşluk;

Evrenselleşme ile kavramların tüm dünyaya karışması ve dillerin bu kavramları açıklama uğraşı “boşluk”, “mekan” ve “alan” kelimelerinin birbirine karışmasına neden olmuştur. Kentsel boşluk bir anlam kayması ile kentsel mekana dönüşmüştür. Açık alan, yarı açık alan ve kapalı alan gibi kavramlar ise genel söylemde yerlerini tam bulamamış ve yerine göre biçimlendirilmiştir.

  • Bilinçli Kent ve Kamusallık;

Kent feodal sistemin modernleri tarafından rant için bir araca dönüştürülürken kamusallık ve kamusal alan söylemleri yine rantın önemli kalesi olan ticaret ile beslenecek artık boşluklara dönüşmüştür. Bilinçsiz kentlerde yani kısa periyotlarda dönüşen ve gelişen kentlerde geneldeki senaryo bu şekilde işlemiş ve geri dönülemez tahribatlara neden olmuştur. Tabii birer artık alana dönüşen “kamusal” kent boşlukları ve “mekan” tartışmaları boşluğu çevreleyen ticari ve kültürel yapılarla sınırlandırılmıştır.

  • Şaçak ve Mekan

Saçak mimarinin önemli bir elemanı olarak bin yıldır açık alanın örgütlenmesinde kullanılmıştır. Antik Yunandan Antik Mısıra, Roma’dan Arap Yarım adasına, Uzak Doğudan Britanya’ya kadar tüm bildiğimiz medeniyetlerde insana dair mimari pratik çok kereler saçak üretmiştir. Saçak bulunduğu ortam, fiziksel çevre, coğrafik ve demografik yapı, mimari üslup, ideoloji, politika vb. kent kuramının tüm bileşenleri ile şekillenmiştir. Hatta bu şekillenme yapı üretiminden daha radikal olmuştur. Bunun nedeni saçak elemanının mimari bir bağlama ihtiyaçtan çok kente ait olma arzusudur. Saçak her ne kadar biçimsel olarak üretildiği dönemi yansıtsa da fonksiyon olarak en eskide olduğu gibi korunaklı boşluk yaratmaya devam etmiştir. Gelişen ve değişen ihtiyaçlara rağmen saçak fonksiyonu en ilkel ve eski işlevini kaybetmemiştir. Saçak mimari anlamda günümüze kadar ulaşmış paleolitik çağdan günümüze kadar ulaşmış bir canlı gibidir.

Amaç:

Yazının girişinde bahsedildiği gibi Bakırköy Cumhuriyet Meydanı gelişimi süreci boyunca kaosa evrilmiş ve kentsel bellek ve kamusallıktan uzaklaşarak kentsel amneziye dönüşmüştür. Kentsel boşluk, kamusal mekana dönüşmeye evrilmeliyken paralize olmuştur. Amaç; kentsel boşluğu eski fonksiyonuna kavuşturmak için kamusallık problemi yukarıdaki tanımların çevresinde yeniden belirlenecektir. Önerilen çözümün retiküler biçimde kenti sarması boşluklara enjekte olması ve yeni boğumlar üretmesi amaçlanmıştır. Amaç bir rejenerasyondur. Tıp alanınada kullanılan “protez” kavramı ödünç alınarak barındırdığı olumsuz etkiye rağmen işe yarar bir organ olarak kurgulanacaktır.

“Toplumun bir bütün olarak kentleşmesi” (Henri Lefebvre, Kentsel Devrim) cümlesi üzerinden yeni bir kurgu önerisi mimari olarak en iyi bildiğimiz element üzerinden yani “saçak” yoluyla kurgulanacaktır.

“Kent içinde karmaşık bir ilişkiler ağını barındıran ve sürekli bir akışkanlık içinde hali hazırda kendi dinamikleriyle de dönüşen bir mekândır” (Ulf Hannerz)

Hannerz’in kenti tanımladığı hali ile ele alındığında kentin dönüşümünün ilişkiler ağının kendi dinamiklerinin kökten değişimi ile dönüşebileceği ana omurga olarak belirlenmiştir.

Bahsedilen ana omurga; kentin biçimsel olarak radikal yöntemler ile yeniden ve yeniden yapılması yerine kente ait dinamiklerin yeniden kurgulanmasıdır.

İstanbul kozmopolit yapısı ve yoğun nüfusu ile içinde sayısız strateji barındıran birçok şehir gibi hareket etmektedir. Büyüklük olarak ele alındığında bu durum çok da yanlış değildir. Ancak daha alt ölçeklere inildiğinde aynı ilçe de hatta aynı mahallede birbirinden habersiz stratejiler olduğu görülmektedir. Örneğin Bakırköy Cumhuriyet Meydanına baktığımızda Fahri Korutürk Caddesi önemli bir arter olarak yaya sirkülasyonunu taşıdığı için Cumhuriyet Meydanı ile direk bir ilişki kurulmuştur. Bu ilişki kentsel açıdan çok olumludur. Ancak Fahri Korutürk Caddesi altındaki kapalı çarşı alanı inişi ve hızlı tren ile Marmaray bağlantıları bu strateji içinde yeniden sorgulanmadan yapılması bu iyi niyetin kentsel ölçekte etkisinin olmamasına neden olmuştur. Bütünlük göz ardı edilmiş ve anlık bir çözüm üretilmiştir.

Tüm kenti etkisi altına alacak bir söylem üretmek şüphesiz ki mümkün değildir. Ancak bölgesel olarak alınacak bütüncül bir stratejik karar tüm kente yayılma potansiyeli taşır. Hatta kent içindeki fraksiyonel kamusal alanların bir aradalığına yönelik bir harekete dönüşmek bile olası bir senaryodur.

Önerilmiş saçak elemanı yarışma konusu olan Cumhuriyet Meydanı ile bu meydanın çevresi ile kuracağı ilişkinin organizatörüdür. Bu bağlamda saçak; Fahri Korutürk Caddesi’ne, Belediye Hekim Sokak’a, Gençler Caddesi’ne, General Şükrü Kanatlı Caddesi’ne, Teyyareci Hayrettin Sokak’a hatta Marmaray ve hızlı tren istasyonlarına uzanan bir yapıda kurgulanmıştır. Yaya hareketleri okunarak yapılmış bu yayılmanın ağırlık merkezi Cumhuriyet Meydanı olsa da aslında bu meydana ait bir eleman olmaktan çıkarılarak kente ait bir eleman olarak kurgulanmıştır. Saçak bir hareketin başlangıcıdır. Kamusal alanlar bir sonraki adımda birleşme eğilimine sokulacak ve kentin kilometrelerce içine enjekte olacaktır. Tıpkı Lefebvre’nin söylediği gibi bir bütün olarak kentleşilecektir.

Amaç yaya hareketinin özgürleştirilmesidir. Kent, kamuya aittir ve hareket yaya dinamikleri üzerinden ele alınmalıdır. Bu noktada trafik analizleri ve özellikle toplu taşıma ile ilgili alınacak kararlar ile İncirli Caddesinin bir Bakırköy Mezarlı ile temas ettiği alan ve General Şükrü Kanatlı Caddesinin bir bölümünde yayalaştırma önerisi getirilmiştir. Özellikle bu iki önemli arter yerinde yapılan saha çalışmaları ve analizlerle beraber ele alındığında yayalaştırılma gerekçeleri güçlü yüzeylerdir. Ayrıca Şükran Çiftliği Caddesi ve Gençler Caddesi ile temas edilen yüzeylerde yayalaştırılarak belirli saatlerde servis yolu olarak kullanılmak üzere genel trafikten ayrıştırılmıştır. Toplu taşımanın yaygınlaştığı bu alanda otobüs, metro, hızlı tren, marmaray, minibüs vb. seçenekler yer almaktadır. Bu durumda yaya Cumhuriyet Meydanı ekseninde kentin herhangi bir noktasına ulaşım ile ilgili rota oluşturabilmektedir. Bununla beraber Fahri Korutürk Caddesi ve Ebu Ziya Caddesi üzerinden sahil bandına önemli derecede yaya hareketi olduğu tespiti bahsi geçen argümanı güçlendiren bir analizdir.

 

Kentsel Kurgu:

Latinler ve Bizanslılara kadar uzanan geçmişi ile Bakırköy, zaman içerisinde çok büyük bir değişim geçirmiştir. Cumhuriyet dönemiyle birlikte sanayileşme, kent nüfusunun artmasında büyük rol oynamıştır. Marmara Denizi ile başlayan Bakırköy, tarihinde geniş çayırları ve açık yeşil alanları ile bilinmektedir.  Yıllar içerisinde plansız yapılaşma ve sahil yolu, semti denizden bir bariyer gibi kopararak Bakırköylü ile ilişkisini kesmiştir. Uzun yıllar denizle ve yeşille iç içe yaşayan Bakırköy halkı artık eskisi gibi denizi yaşamamaktadır.

Projemizde önerilen Açık Yeşil Alan Sistemi ve Deniz Karşılama Promenadı ile, Bakırköy’de yaşayan birçok farklı dinden, dilden ve ırktan insanı kesintisiz bir şekilde denizle buluşurken, aynı zamanda bir arada vakit geçirmelerini sağlayacak kültürel aktivitelerin düzenleneceği Bakırköy Meydanı, yeniden biçimlendirilerek halkın kullanımına sunmuştur.

Bu yeni kurgu ve Bakırköy’ün geçmişteki karakterini yeniden canlandıracak olan simgeler, projenin yapı taşlarını oluşturmuştur. Kentin sahip olduğu potansiyel göz önüne alınarak kent merkezi ile sahili bütünleştiren bir kurgu ön plana çıkmaktadır.

Kuzeyde Merter Şelale Parkı, Botanik Park ve Çırpıcı Kent Parkı’ndan başlayan yeşil açık alan sistemi yeniden düzenlenerek, cep parkları ile İncirli Caddesi’ne bağlanmış,  Meydana kadar yeşil ve yaya öncelikli ulaşım sağlanmıştır.  Meydan ve çevresi yeni yaya öncelikli ulaşım sistemi ile düzenlenerek Bakırköy Halkı’nın sahile kesintisiz bir şekilde ulaşımı hedeflenmiştir.

Bu hedefler doğrultusunda projenin amaçları aşağıdaki gibidir :

  1. Kentsel Omurga Sistemi

Bakırköy Kentsel Omurgası ile kesintisiz bir hat şeklinde kurgulanmıştır. Alanın tarihi ve kültürel değerlerinin ortaya çıkarılması ile “tarihi belleğin” vurgulandığı bir çözüm hedeflenmiştir. Bu çerçevede genel yaklaşım öncelikle, alanın sahip olduğu potansiyelin yeniden keşfedilmesi ve tarih belleğinde sahip olduğu önemli yere yaraşır bir şekilde değerlendirilmesi olarak belirlenmiştir.

Saçak  tasarımı net ve yalın bir ifadeye sahiptir. Saçak boyunca bilgi panelleri, fotoğraflar ile zenginleştirilerek  ziyaretçilerin dolaşım esnasında kapalı sergi mekanlarından teraslar ve rampalar aracılığıyla dış mekana çıkarak, diğer açık-kapalı mekanlara ulaşmaları, görsel ve fiziksel algılarında, farklılıklar deneyimlemelerini sağlayacaktır.

 Kıyı – Kent Bağlantısını Güçlendirmek

Var olan durumda yaya bölgeleri, parklar ve kıyı bandındaki düzenlemelere rağmen kıyı ile semt bağlantısı oldukça zayıf durumdadır. Bakırköy’ün önemli bir potansiyeli olan meydanı ve deniz kıyısını kullanım çeşitliliği açısından güçlendirerek, yayalar için bir çekim merkezi haline getirmek projenin önemli amaçlarından biridir.

  1. Odak alanlar ve Açık Yeşil Alan sürekliliği

Botanik Park’tan Sahil Park’a kadar D-100 ve Kennedy Caddesi arasında kalan alan boyunca, farklı kullanımlara olanak sağlayacak potansiyel odak noktaları bulunmaktadır. Proje kapsamında bu potansiyel alanlara yeni işlevler yüklenerek Deniz Karşılama Promenadı boyunca değişik nitelikte odak noktaları oluşturulmuş ve yeşil-yaya sürekliliğinin sağlanması amaçlanmıştır.

KENTSEL TASARIM VE ULAŞIM KARARLARI

Tasarımdaki ana hedef Botanik Park’tan, kıyıya kesintisiz olarak ulaşabilen bir yaya kurgusu oluşturmaktır. İsmail Erez Bulvarı’ndan başlayarak yoğun yaya bölgeleriyle beslenen meydanlar ve sokaklar, İncirli Caddesi, İstanbul Caddesi gibi taşıt ulaşımının olduğu caddeler kıyı ulaşımı konusunda kesintiye uğramaktadır. Bisiklet ve yaya bağlantıları güçlendirilerek, yer yer trafik yavaşlatma ile oluşturulan yeni kurguda yol karakterleri farklı boyuta taşınmıştır. Promenad boyunca oluşturulan odak noktalarının temelinde işlevsel zenginlik ve kullanıcı çeşitliliği göz önünde bulundurulmuştur.

Bakırköy Meydanı içinden geçilen bir meydandan, içinde yaşanılabilir bir meydana evrilmiş, bunu destekleyecek şekilde yayalaştırma kararları alınmıştır. Kent planının yer yer oluşan gridal yapısı, meydanlardan başlayarak bütün kıyı bandına ve odaklara yansıtılarak kentsel bir kimlik oluşturulmaya çalışılmıştır.

Botanik Park’tan itibaren başlayan Yeşil açık alan sistemi kesintisiz bir kurguyla, ekolojik bir omurga şeklinde kurgulanarak çeşitli kullanımlarla zenginleştirilmiştir. Bu omurga kıyıdaki yaya akışını sürekli canlı tutması ve bütüncül formu ile bir kimlik yaratması açısından önemlidir. Odak alanlar her biri merkezi işlevler programı barındıran eğlence, tarih, kültür, sanat, alışveriş odakları olarak yeniden tanımlanmıştır.

 

PEYZAJ KARARLARI

Projede oluşturulmuş olan yeşil kuşak sistemi içerisindeki  ekolojik omurga ve odak alanlar mevcut yeşil dokular ile birleşerek kentin bütününde bir yeşil süreklilik elde edilmiştir. Alan peyzaj değerleri açısından zengin bir yapıya sahiptir. Mevcut parklar ve cep parkları, caddelerde bulunan mevcut ağaçlar korunarak arttırılmıştır.  Açık – kapalı, gölge – güneş, yeşil – sert zemin oranları dengeli oluşturulmuş, düzenlemeler engelliler dikkate alınarak yapılmıştır. Bölgeye ait iklimsel ve çevresel veriler göz önünde bulundurulmuştur. Dört mevsim kullanılabilecek mekanlar oluşturmaya gayret edilmiştir.

Bitkisel tasarımda İstanbul ili doğal bitki örtüsüne ve Bakırköy mevcut bitki varlığına uygun türler seçilmiştir. Tasarımda görsel zenginliğin yanı sıra iklimsel ve yaya kullanımında ortaya çıkabilecek olumsuzlukların da en aza indirgenmesi hedeflenmiştir.

Alanın ağaçlandırmasında yapraklı türlerden, Platanus orientalis (Doğu Çınarı), Pistacia atlantica (Sakız Ağacı), Celtis australis (Çitlembik), Fraxinus angustifolia (Dişbudak), Tilia cordata (Ihlamur), Cercis siliquastrum (Erguvan), Laurus nobilis (Defne); İbreli türlerden, Cupresus sempervirens, kullanılacaktır.

 

Biçimsel Sonuç:

Kamusal mekanının yeniden kamuya ait hale getirilmesi amacı üç sonuca neden olmuştur. Bu sonuçlardan birincisi saçak elemanının bir örgütleyici olarak belirlenmiş alanlara enjekte edilmesidir. İkinci sonuç; yeşil alanın maksimuma çıkarılması adına alınan bitkisel stratejilerin üretilmesidir. Üçüncü sonuç ise yeniden örgütlenen toplu taşıma ile beraber baypas edilen yollardaki yaya hareketinin bütünsel olarak kamu hakimiyetini gözetecek şekilde üretilmesidir.

Saçak;

Saçak üç farklı modülden oluşan bir örtücü olarak üretilmiştir. Bu eleman daha önce bahsedildiği gibi ilkel mekânsal ihtiyacı karşılamanın yanında değişebilir ve gelişebilir bir yapıda üretilmiştir. Bu durum saçağın sunduğu senaryoların arttırılması ve kamuya ait eylemleri desteklemesi ile olacaktır.

  • Saçak elemanı kentsel bir aydınlatma elemanı gibi davranabilmektedir. Bu sayede gece kullanımları ve güvenli kamusallık arttırılacaktır. Modül altındaki eylem ya da insanlara göre aydınlık seviyesini sağlayacaktır.
  • Saçak elemanı akustik gereksinimleri karşılayabilecek şekilde kalibre edilebilecektir. Sokağa ait sanatların uygulanabilmesi için saçak elemanları dönüşebilir ve örgütleyebilir tasarlanmıştır.
  • Cumhuriyet Meydanı’nı çevreleyen ve alana ait mekansal kurguyu güçlendiren saçak bu alana aidiyet duygusunu tetiklemek üzere üremiştir. Hali hazırda yapılmış olan duvar elemanlarının da gerekçesi aslında budur. Bu amaç meydana ait sınırları belirginleştirmek değil meydanın bütün içindeki yerini netleştirmek yönündedir. Bu bağlamda etkinlik yüzeyi bir miktar ortaya çıkmış ve davetkar yapısı bozulmamıştır.
  • Saçak elemanı aynı zamanda altında kapalı mekanlar üretebilir. Yarışma alanı içinde yer alan dükkanlar bu şekilde kurgulanmıştır. Bu kapalılık esnek olarak üretilmiş ve olabildiğince kamusal geçirgenlik bozulmamaya çalışılmıştır.
  • Saçak belli alanlarda sergileme olanağı dahil açık alan örgütlemesinde kamu tarafından kullanılabilecektir. Sergi ve müzelerin bulunduğu alanları soylulaştırmak ve rantı yükseltmek adına üretiminden farklı olarak halka ait olacak bu eylem neredeyse saçak yüzeyinin tamamında yapılabilir şekilde düşünülmüştür.
  • Saçak elemanı ekolojik bazı stratejilere de hizmet edecektir. Gri su toplama hazneleri yeniden üretilen yeşil alanların su ihtiyacını karşılayacak şekilde örgütlenmiştir.

Genel olarak saçak elemanı sadece örtücü bir eleman olarak değil aynı zamanda örgütleyici bir eleman olarak bu alanda yer alacaktır. Sunduğu bu eylemler sayesinde kamunun aidiyet hislerini yeniden sorgulamasını sağlaması ve kentsel boşlukların yeniden çalışan organlara dönüşmesi ön görülmüştür.

 

Yeşil alan üretimi;

Daha önce değinildiği gibi yeşil alan sürekliliklerin sağlanması ve kent dokusu içinde parçalı olarak saçılmış olan kamusal yeşil boşlukların bir ağ dokusu haline getirilmesi kentin kaderini önemli ölçüde etkileyen bir karardır. Bu bağlamda yapılan başlangıç sonrasında kentsel yeşil alanların yeniden birleştirilmesi ve kentin genelinde sürekli unsurlar üretmesi hedeflenmiştir.

Amaç; kent içinde parselizasyon artıkları halinde fraksiyonlara ayrılmış yeşil kamusal alanları bir araya getirmektir. Kent parklarını bir araya getirmek ve sonrasında endemik türler ile ilişkilendirmek kent ile yeşilin heterozik bir birlikteliğine neden olacaktır.

 

Bu süreklilik içinde belirlenen stratejik noktalardaki meydanlar boğumlar halinde organik bir yapı üretmek adına önemli elamanlar olarak kente sunulacaktır. Meydanlar bütün içindeki birleşimi tetikleyecek olan parçalar gibi davranacaktır.

 

Yol organizasyonu;

 

Yaya sirkülasyonunu akıcı hale getirmek amacı ile arsayı çevreleyen yollarda baypas önerisi getirilmiştir. Bu öneri halihazırda yer alan trafik ile metro inşaatlarının tamamlanması sonrasında kurgulanacak olan otobüs durakları ve sirkülasyonları yeniden ele alınarak geliştirilmiştir.

 

Kırmızı ile belirtilmiş olan yollar kent araç trafiğinden izole edilerek kamu kullanımına terk edilmiştir. Bu bağlamda Zuhuratbaba Caddesi devamında (yeşil renkte) alternatif bir yol önerisi getirilerek otobüs durakları bu alanda kurgulanmıştır. Hali hazırda ve planlanan durakların tamamı bu alanda kurgulanabilmiştir. Böylece kuzey güney aksındaki yaya trafiği engelenmeden sürebilir hale getirilmiştir.

 

Öneriler;

Fahri Korutürk Caddesindeki yer altı çarşısı yeniden ele alınarak öneri tasarıma uygun hale getirilmiştir. Bu bağlamda çarşının üzerinde lineer bir yırtık açılarak Fahri Korutürk Caddesi ilişkisi maksimuma çıkarılmıştır. Dükkan sayısı değiştirilmeden çarşı sirkülasyonu yeniden ele alınmıştır. Lineer kurgunun koridor etkisinin azaltılabilmesi için belli sıklıkta boşluklar üretilmiştir. Ayrıca çarşının kuzey ucunda peron bağlantısı önerisi getirilmiştir.

Tayyareci Hayrettin Sokağı, General Şükrü Kanatlı Caddesi ve İncirli Caddesi arasında kalan yeni metro inşaatının olduğu alan yeniden düzenlenerek Cumhuriyet meydanının devamı olan bir kamusal boşluğa dönüştürülmüştür. Bu alandaki metro çıkışlarına ek olarak kurgulanan otobüs durakları ile de bu alan bir transfer merkezine dönüştürülmüştür.

Şartname eklerinde verilen araç sayım verilerine ve otopark verilerine bağlı olarak bu bölgede yeterli otopark alanının olmadığı anlaşılmıştır. Bu alanda yapılan analiz ve saha izlenimleri de bu şeklde olduğu için bu alanın altında 300 araç kapasiteli bir kapalı otopark önerisi getirilmiştir. Yol baypaslarının da gerekliliği olarak doğan otopark ihtiyacının da bu şekilde karşılanması planlanmıştır.