2x1architects

Official website of Ankara based architectural company which has been founded by Hakan Evkaya and Kutlu Bal.

OLIVELO_10 – Foto
OLIVELO_9 – Foto
OLIVELO_8 – Foto
OLIVELO_7 – Foto
OLIVELO_2 – Foto
OLIVELO_1 – Photo
OLIVELO_3 – Foto
OLIVELO_5 – Foto
OLIVELO_6 – Foto
OLIVELO_4 – Foto
Vaz1000-4
OLIVELO_8 – Foto
OLIVELO

OLIVELO

Olivelo İzmir Kent Çeperinde Ekolojik Ortak Yaşam Alanı Fikir Projesi Yarışması – 2.MANSİYON ÖDÜLÜ

w/ Studio BEMS

Üst ölçekte Güzelbahçe ve çevresi incelendiğinde EuroVelo hattı geçmektedir. Yukarıdaki analizde mavi çizgiyle gösterilen bu bisiklet hattını tasarım alanının bulunduğu yere İzmir-Çeşme Otoyolu’ndan alana doğru devam ettirerek hem alanın kullanıcı sayısını ve profilini arttırmak hem de bu rotada seyahat edenlere bir ekolojik bir durak deneyimleme imkanı sunmak amaçlanmıştır.
Alanda kurgulanan tarım alanlarıyla çevredeki tarım alanları arasında tarımsal deneyim rotası (sarı hat) oluşturulmuş, böylelikle alandaki tarım kurgusunun sürekliliği sağlanarak çevreyle kurulan tarım kurgusu bağı güçlendirilmiştir.
Tasarım alanında yoğun şekilde bulunan zeytin ağaçları, yine çevre zeytinliklerle ilişkilendirilerek bir zeytin rotası kurgusu oluşturularak son durak olarak Klazomenai Antik Kenti’yle sonlandırılarak rota, kuramsal ve tarihi bir altyapıyla desteklenmiştir.
Çevrede bulunan çiftlikler, sahil rekreasyon alanları, kent çeperinde bulunan diğer parklar ile tasarım alanında kurgulanan rota arasında bir bağlantı senaryosu oluşturulmuştur.
Tasarım alanı ve çevresinde bulunan yoğun orman dokusu İzmir-Çeşme Otoyolu ile kesintiye uğramaktadır. Mevcutta bulunan bu yoğun yeşil bandın sürekliliğini sağlamak adına İzmir-Çeşme Otoyolu üzerine bir ekolojik koridor önerilerek yeşil bandın sürekliliğinin sağlanması hedeflenmiştir.
Tasarım alanının yakınında bulunan maden sahaları sebebiyle tahrip edilmiş, yeşil dokuyu kesintiye uğratan alanların rehabilite edilerek yeniden ekosisteme kazandırılması hedeflenmiştir. Bu rehabilitasyonla açık yeşil alan sürekliliği sağlanmaya çalışılmıştır.

Zeytinin Kodları:
Barışın, sağlığın, refahın, adaletin, bilgeliğin sembolü olan zeytin ağacı aynı zamanda efsanelerde “Ölmez Ağaç” ya da “Hayat Ağacı” olarak da geçiyor. Çünkü zeytin ağacı yüzyıllarca yaşayabilen bir bitki.
Antik Yunan mitlerinde zeytini “en büyük hediye” olarak görüyoruz. İzmirde yaşadığı tahmin edilen İyonyalı ozan Homeros, epik şiirleri İlyada ve Odysseia’da zeytin yağından defaatle bahsetmiş ve onun için “sıvı altın” deyimini kullanmıştır. Mitolojide de zeytinden bilgelik, refah ve barış sembolü olarak bahsediliyor. Tanrı Zeus, sonradan da “Sokratesçi dönüş”ün üzerinde gerçeleşeceği topraklar olan Attika’yı en işe yarar buluşu ortaya koyan tanrı veya tanrıçaya vereceğini ve burada yükselecek olan kente o tanrının ismini koyacağını söyler. Attika bölgesi de bir yarımadadır ve Poseidon, bölgeye ticaret yollarını bağlayan ve diğer milletlerle etkileşimini sağlayan denizi öne sürerek kendi ismini tavsiye eder. Bir savaş enstrümanı olarak at sunar. Athena ise aydınlanmaya, ısınmaya, beslenmeye, tıp ve kozmetiğe çeşitli olanaklar sağlayan zeytini sunar ve bu hediye daha barışçıl bir buluş olarak değerlendirilir. Attika yarımadası Athena’ya verilir ve ilerde Platonun da Akademiyi kuracağı kent ismini Athenadan alır.
“En büyük hediye” olarak bahsedilen zeytin aynı zamanda antik olimpiyat oyunlarında da görülebilir. Sporcular zeytin yapraklarından yapılmış bir taç kazanıyorlardı ve bu ödül olimpiyat oyunlarında birinci sporcunun ödülüydü. Olimpiyat oyunlarının Antik Yunanda barışı sağlamak ve civar kentlerden insanların bir araya gelmesini sağlamak gibi bir rolü vardı.
Zeytin epik ve mitolojik kimliği ile efsanelerde, kitaplarda, hikâyelerde yer bulmuş bir meyvedir. Uzun ömrü sebebiyle felsefede varoluş simgesiyken bir yandan insan ırkının tarih kadar eski barış sembolüdür.
Arazi ile ilgili:
Kent merkezine yaklaşık 25 km uzaklıktaki Yelki, ismini yerel halkın söylediğine göre o dönem civarda bulunan yel değirmenlerinden almıştır. Tarihi yaklaşık 650 yıllık olduğu söylenen yerleşim yerindeki taş ustalarının ellerinden çıkma taş evlerin dokusu ile günümüzde villaların oluşturduğu doku yan yana bir ironi yaratmaktadır.

“Olea primo arborum omnium est”/”Zeytin bütün ağaçların ilkidir” diye belirten -bu deyiş zeytinyağı firmaları bunu tüm dünyada slogan olarak kullanmaktadır- antik ziraat yazarı Columella da (doğum m.s. 4), zeytinyağı üretim sürecinde değirmenlerin önemini belirtir. Columellanın da doğduğu bölge olan bugünkü İspanya Endülüs bölgesinin başkenti olan Sevilla da Athena ve İzmir’e benzeyen özellikler gösterir. Columella bu coğrafyadan zeytinlikleri, değirmenleri ve villalaşması arasında bağ kurarak bahseder. Zeytinyağının hassas bir üretim sürecine sahip olduğu, ördüğü bu dokudan okunabilir veya tam tersi. Bu bağlamda Güzelbahçe/Yelki de, Athena’da olduğu gibi Sevilla ile de aynı ruhu paylaşmaktadır.
Tasarım yapılacak olan bölge bir yarımada olan Güzelbahçe ilçesine bağlı yukarıda bahsedilen “Yelki” mahallesinde yer almaktadır. Bu bölge antik döneme kadar uzanan zeytin ve bağ kültürüyle, bir yarımada olarak coğrafi yapısıyla ve Merkez Kent ile çevre yerleşimler arasındaki bir transfer merkezine dönüşmesi ihtimali ve imkânıyla oldukça kritik bir bölgedir. Üstelik tüm bu mitolojiyi derleyen ve günümüze ulaşmasını sağlayan en önemli isimlerden biri olan ozan Homeros’un yaşadığı topraklar da burasıdır. Homeros’un şiirini, yaşamını geçirdiği topraklardan ilham alarak toparlamış olduğu tahmin edilebilir. Sokrates öncesi felsefenin bu bölgede İyonya felsefesi olarak gerçekleşmiş olması ve bu kabulün zeytinin olanaklarıyla kurduğu ilişki de manidardır. Bahsi geçen mitolojik anlatılarda zeytinin, barışın, farklı olan ile etkileşimin ve denizin kurduğu ilişki de dikkate değerdir. Kurulan bu ilişkiler tabii ki İzmir için de farklı değil, hem denizin tarihten de okuyabileceğimiz şekliyle bir coğrafyanın kaderini belirlemekteki rolü, hem zeytinin farklı kültürlerde ve mitolojilerde bahsedilen mevcut olanakları ve bu ilişkiler dolayımı ile bölgeye yüklenen kültürel kodlar tasarımın bağlamını besleyebilecek elementlerdir.
Program ile ilgili:
Bölgede gerçekleşecek olan festivaller ve seminerler de mutlaka mevcut zeytinin ve denizin bahsedilen kültürel kodlarından faydalanacak ve beslenecektir. Bu bağlam ile birlikte tasarım alanına bu festivalleri ve seminerleri yüklenecek bir tasarım önerisi getirilmiştir. Tasarım alanını bisiklet yolunun kestiği bir bölgede yer almaktadır. Tasarım bu girdilerle oldukça tutarlı görünen programların entegrasyonu ile üretilmiştir.
Arsaya önerilen program örüntüsü, yerellik, ziyaretçi ve katılımcı ile ilişkilendiği durumlardan üretilmiş bir omurgaya sahiptir. Bu bağlamda bu kompleks içinde çalışan veya çevrede benzer fonksiyon üretimine sahip olan yerel ile belli sürelerde bu süreci yaşamak üzere önceden belirlenmiş periyotlarda burada yaşayan katılımcıların ortaklığı ile etkileşim ön görülmüştür. Amaç bu etkileşimi güçlü kılacak bir program olmuştur. Kısıtlı zaman için burada bulunacak ziyaretçi ise daha çok bir gözlemci ve sınırlı etkileşim ile gelecek için katılımcı potansiyelleridirler.
Etkileşim ile ilgili:
Programın üretimi ile ilgili ön görülmüş etkileşimi sağlaması beklenen ana başlıklar;

• Doğa okulu:
Dikim ve ekim festivallerinin katalizörü olarak görülen doğa okulu bununla beraber doğa yürüyüşleri, flora ve fauna tanıtımları, araştırma, gözlemleme, resmetme, izleme, dinleme vb. etkileşimlerin pratiklerinin yapılacağı fonksiyondur. Bu bağlamda belirlenmiş periyotlarda doğa, yerellikle beraber katılımcıya sunulur. Bu sunuş ile etkileşim ve adaptasyon artar.
• Festival:
Bilinen en pratik etkileşim yollarından birisi olan festival eylemi, açık hava sineması, konser vb. eklentilerle zenginleştirilmiş olarak sunulacaktır. Bu alan önemli bir boşluktur. Boşluk dönüşebilir ve gelişebilir şekilde alana terk edilmiştir. Böylece yüz yıllardır devam eden zeytin festivalleri dâhil, ağaç dikimi, bitki ekimi, tohum paylaşımı, film gösterimi, konserler vb. birçok etkinlik bu alanda gerçekleştirilebilecektir.
• Bisiklet ve yürüyüş rotası:
Daha çok kısıtlı zaman için bulunan ziyaretçileri için kurgulanmış rotalar genellikle gün içerisinde tamamlanan eylemler sunacaktır. Bu tavırda doğa yürüyüşleri, flora yürüyüşü, deneyim yolları vb. eylemler önerilecektir. Daha geniş bir rotanın küçük bir parçası olan bisiklet rotası ise izleklerle zenginleştirilmiş bir sürece sahiptir. Bu rota tamamlandığında mimari olarak üretilmiş yapı ile karşılaşan ziyaretçi bu yapıda deneyimlerini zenginleştirme fırsatı bulabilecektir.
• Ekolojik pazar:
Bu alana gelir sağlaması amacı ile kurgulanmış ekolojik pazar aynı zamanda kentli ile katılımcı/ziyaretçi etkileşimini de pekiştiren bir fonksiyondur. Bu alanda periyodik olarak yapılacak olan satış hem yerel üreticinin ürününü alıcı ile buluşturmasına hem de bu alanda yapılan üretimin alıcılara ulaştırılmasını sağlamaktadır. Bu bağlamda ticaretin getirdiği kamusal zenginliğin de bu alanı besleyeceği planlanmıştır.
• Hayvansal ve bitkisel üretim:
Kümes, kuru tarım, tıbbi bitki, zeytin, zeytinyağı vb. üretim ile katılımcılar üretim deneyimini yaşamakla beraber bu üretimin bir parçasına dönüşecekler. Bu durum üretim aracılığı ile etkileşim doğuracak ve tüm sürecin sanal bir kurgu olmaktan öte gerçek bir yaşantıya dönüşmesi ön görülmüştür.
• Karavan parkı ve kamp alanı:
Karavan kullanımı özellikle son yıllarda yaygınlaşmaya başlamış ve talep gören bir eyleme dönüşmüştür. Bu bağlamda arazinin kuzey ucunda kurgulanmış karavan alanı otopark ile de ilişkilidir. Bu alanda ve alan genelinde kamp ve araçla konaklamaya yönelik hafif konstrüksiyon üretilmiş servis elemanları düşünülmüştür. Kamp alanı yarışma alanının batısında yer almaktadır. Bu alan, bitki üretimi, toplayıcılık ve hasat gibi eylemlerin yürütüleceği agroturizm kamp yeri olarak kullanılacaktır.
• Atölye yapısı:
Zeytin üretimine yönelik atölyeler ile kütüphane ve bisiklet atölyesi barındıran bu yapı alanın kent yaklaşımı ile teması olan kuzey yüzeyinde konumlanmış karşılama yapısına dönüştürülmüştür.
• Bitkisel gelişim:
Alanda zeytinliklerin gelişim senaryoları ve sakız ağacı üretim senaryosu kurulmuştur. Bununla birlikte alan içinde aromatik bitki, tıbbi bitki üretimi vb. tarım uygulamaları önerilmiştir.
• Ekolojik elementler:
Alanda gri su arıtma ve kullanım alanı, su bahçeleri, güneş tarlası, ekolojik bisiklet yolu gibi sistemin kendine yetecek enerji ve suyu üretebilmesi ön görülmüştür.
Yapısal Kararlar:
Alanın kuzey ucunda kentle ilk iletişimin olacağı yüzeyde kurgulanan yapı arsa içinde yer alan mevcut ağaçlara dokunmayacak şekilde üretilmiştir. Temel olarak iki kotta üretilen yapının teras ise 49.00 kotunda ziyaretçiler için alandan çıkış ya da girişte görsel kavramaları adına seyir terası olarak kurgulanmıştır.
Arazi genel olarak eşsiz bir floraya sahiptir. Bu bağlamda verilmiş olan ağaç verileri kullanılarak tüm mevcut ağaçların korunması amaçlanmıştır. Dairesel şemadaki iskele hiçbir ağaca dokunmadan yüzeyden uzakta kurgulanmış yapının güneyindeki ağaçları kucaklar formda üretilmiştir. Bu dairesel kurgunun terası bir izlek olarak tasarlanmış ve tüm alanla birlikte bir başlangıç ve bitiş noktasına dönüştürülmüştür. Bunun en önemli nedeni kent ile tek temasın olacağı dağ yolunun bu yüzeyde olmasıdır. Dairesel form ağaçların arasında naif duruşu ile ölçeğini yere uygun tutabilmiş aynı zamanda hissedilebilir bir form olarak var edilmiştir.
Arsanın otopark kotu ile ilişkili olan zemin katı, giriş ve karşılama yapısı, bisiklet atölyesi, kütüphane, atölyeler ve üretim hane ile ilişkili bir iskele olarak tasarlanmıştır. Bu iskele hafif strüktür ile üretilmiş düşey taşıyıcıların toprağa saplandığı minimum müdahale içeren bir yöntem ile üretilecektir. Düşey taşıyıcılar ile topraktan koparılan yüzey yine atölyede üretilmiş elemanların montajı ile üretilecektir. Temel olarak kapalı mekanları üretimi de aynı prensip ile sürdürülecek ve tüm yapı üretimi topraktan kopuk yapılacaktır. Alt kot yani -3.00 kotu ise kütüphanenin devamı, kafe ve restoran eylemlerini barındırmaktadır. Yapının yerleştiği yer itibari ile kotun izin verdiği bu örgütleme ile yapı hala topraktan uzak üretilebilmiştir.
Atölyeyi deneyimleyen katılımcı bir yandan zeytin üretimi ve zeytinyağı üretiminin süreçlerini öğrenecek ve hatta kendileri bu üretime dahil olabilecektir. Bu deneyimle süreci daha önce bahsedilen etkileşimin en önemli parçasıdır. Bunun nedeni yapısal olarak etkileşimin daha çok sosyal bir söylem olmasına rağmen kalıcılık pratikler üzerinden sorgulanmasıdır. Kurgulanmış onlarca deneyimin neden olacağı sayısız pratik unsur yaşantıya ait olan kalıcılığı anılar halinde kodlayarak beyine iletecektir. Böylece hedeflenmiş olan etkileşim maksimize edilecektir.
Arazinin tamamında oluşturulan kurguya hizmet eden her bir bileşen mevcut durumun yeniden üretimidir. Kurgulanmış olan yollar eski yolların geliştirilmiş halidir. Bu yolların ıslahı ve gerekli eklentiler ile yapılan tasarım aslında yere ait hafızayı korumaya yönelik önemli bir karar iken bir yandan da koruma amacı ile önemli bir karardır. Genel olarak alınan karar olan hiçbir şekilde floraya ve mevcut dokuya zarar vermeme kararı bu kararların alınmasındaki en belirgin etkidir. Bu bağlamda hali hazırda zamanla oluşmuş hemen her bir öğe incelenmiş ve tasarım sürecinde dikkate alınmıştır.

 

MÜELLİFLER

  • KUTLU İNANÇ BAL, MİMAR (EKİP BAŞI)
  • HAKAN EVKAYA, MİMAR
  • BARIŞ EKMEKÇİ, PEYZAJ MİMARI
  • MÜNİRE SAĞAT, PEYZAJ MİMARI

 

YARDIMCILAR

  • YASEMİN KILIÇ, MİMAR
  • SERHAT ÇAKIR, MİMAR
  • İPEK GÖNÜLLÜ, MİMAR
  • KIVANÇ MUTLU, MİMAR
  • EMİR KOCAMAN, ÖĞRENCİ